Dünya Diyabet Günü
15 Kasım 2022

DİYABET  NEDİR?

 

 

Diyabet, kandaki şeker düzeyini dengeleyen insülin hormonunun; eksikliği ve/veya yeterince salgılanmasına rağmen, vücutta kullanılamaması sonucu oluşan kronik metabolizma bozukluğudur.

a. Enerji Metabolizması ve Diyabet

Şeker vücudun temel enerji kaynağıdır. Şeker iki yolla elde edilir;

1. Karbonhidrat içeren besinlerle alınabilir (dış kaynaklı),

2. Karaciğerde depolanmış halde bulunur, gerektiğinde kana verilir (iç kaynaklı).

Besinlerle alınan şeker, mideye, oradan bağırsaklara geçer ve emilerek kana karışır. Pankreasta üretilen insülin hormonu ise dolaşımda bulunan şeker düzeyini düzenler ve kanda şeker yükseldiğinde pankreastan salınarak kan şekerini normal düzeylere indirir.

b. Karbonhidratlar Vücudumuzda Nasıl Kullanılır?

• Karbonhidratlı besinler sindirildikten sonra barsaklardan emilerek ŞEKER olarak kana geçer.

• Şeker, karaciğer ve kaslarda GLİKOJEN olarak depolanır.

• Beyin şekeri depolamaz fakat sürekli olarak kullanır.

Pankreas: Midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organ olup vücut için önemli enzimleri ve hormonları üretir. İnsülin de bunlardan biridir.

İnsülin: Vücutta enerji dengesini kontrol eden bir hormondur. Görevi, kandaki şekerin hücre içine girmesini sağlamaktır. Hücre içine giren şeker, enerji kaynağı olarak kullanılır. Böylece kanda şekerin yükselmesi de önlenir.

c. Normal Kan Şekeri Değerleri

En az 8 (ideal olarak 10) saat aç kaldıktan sonra ölçülen şeker düzeyine, ‘açlık kan şekeri’ adı verilir. Normal değeri; 70-100 mg/dl’dir.

Yemeğe başladıktan 2 saat sonra ölçülen kan Şekerine ‘tokluk kan şekeri’ adı verilir ve normal koşullarda 140 mg/dl’nin altında olması gerekir.

Şekerin hücre içine girmesi için mutlaka insüline gereksinim vardır. İnsülin, şekerin hücre içine girmesinde hücrenin kapısını açan anahtar görevi yapar. Pankreas, yeterli insülin üretemediğinde veya insülin anahtar görevini yapamadığında (insülin direnci) şeker, hücre içine girip enerjiye dönüşemez. Dolayısıyla şeker kanda yükselmeye başlar.

Normal sağlıklı kişilerde kanda şeker ve insülin düzeyleri, biribirine paralel şekilde ve dar sınırlar içinde değişir. Örneğin yemek yenildikten sonra yükselir, uyku ve dinlenme dönemlerinde düşer.

Pankreasta insülin üretiminin azalması veya insülin üretimi yeterli olduğu halde, doku ve organlar seviyesinde yeterli etki gösterememesi durumunda ‘diyabet’ gelişir. Diyabet hastalığına tıp dilinde ‘Diabetes Mellitus’ denilmektedir ve halk dilinde ‘Şeker Hastalığı’ olarak bilinmektedir.

  • DİYABETİN TİPLERİ

Diyabetin tipleri nelerdir?

  • Tip 1 Diyabet
  • Tip 2 Diyabet
  • Tek Gen Hastalığına Bağlı Diyabet
  • Gebelik Diyabeti
  • Diğer Tipler

Genel olarak tip 1 ve tip 2 diyabet tanımlamaları kullanılır. Tip 1 diyabet, genellikle erken yaşlarda başlar, tanıdan itibaren mutlaka insülin kullanılmasını gerektirir.

Tip 2 diyabet, genellikle daha ileri yaşlarda (35 yaş ve üzerinde) başlar. Ortaya çıkışında sağlıksız yaşam biçimi davranışları ve aile öyküsünün etkili olduğu, beslenme, fiziksel aktivite ve kan şekerini düzenleyici laçlar ile tedavi edilebilen bir hastalıktır.

Gestasyonel Diabetes Mellitus (GDM; Gebelik Diyabeti)

Gebelik diyabeti, gebelerin %2-8’inde görülür. Gebelikte ortaya çıkan diyabet şeklidir.

 Gebelik diyabeti, gebelerin %2-8’inde görülür. Gebelikte ortaya çıkan diyabet şeklidir.

Gebeliğin ikinci veya üçüncü trimesterinde ilk kez ortaya çıkan glukoz intoleransı durumudur.

Tablo . Tip 1 ve Tip 2 Diyabet Arasındaki Farklar Tip 1 Diyabet

Tip 2 Diyabet

Genellikle çocuk ve ergenlerde görülür.

Genellikle erişkinlerde görülür. Son yıllarda çocuk ve ergenlerde obezite ile birlikte görülmektedir (en sık ergenlik dönemi sonrası).

Zayıf ya da normal kilodadırlar.

Çoğunluğu obezdir.

İnsülin üretimi olmadığı için insülin kullanmak zorundadırlar.

Hap ya da insülin kullanırlar.

 

 Tip 1 Diyabetin Nedenleri Nelerdir?

Tip 1 diyabet gelişiminde üç önemli risk faktörü vardır:

  • Kalıtımsal (genetik) faktörler
  • Kişinin kendisine karşı geliştirdiği allerji
  • Çevresel etkenler (virüs, kimyasal maddeler)

Tip 1 Diyabetin Belirtileri Nelerdir?

Tip 1 diyabeti olan kişilerde pankreas yeterli insülin üretemez. İnsülin eksikliği nedeniyle dolaşımdaki şeker hücre içine giremez ve enerjiye dönüştürülemez. Dolaşımdaki şekerin hücre içine girememesi kan şekerinin yükselmesine ve böbreklerden süzülerek idrarla atılmasına neden olur. Şekerin idrara geçmesi idrarla sıvı kaybına da neden olur ve bu kayıp karşılanmaz ise vücutta susuzluğa yol açar. Halsizlik ve yorgunlukla birlikte diyabetin tipik belirtileri ortaya çıkar.

Belirti ve bulgular:

  • Sürekli susama hissi/ağız kuruluğu.
  • Çok su içme: İdrarla kaybedilen vücut suyunun eksikliğini gidermek için.
  • Sık sık ve bol miktarda idrara çıkma: Dolaşımdaki fazla şekeri vücuttan atmak için.
  • Gece idrara çıkma ve hatta yatağını ıslatma.
  • Sık yemek yeme: Besinler ile alınan şeker hücre içine geçemediğinden ve enerji üretmek için kullanılamadığından açlık hissi olur. Başka bir deyişle varlık içinde (yüksek kan şekeri) yokluk (açlık) çekilir. Bu da sık yemek yemeye yol açar. Küçük yaştaki çocuklarda bu durum fark edilmeyebilir.
  • Kilo kaybı: Hücrelerin içine şeker giremediği için, vücut enerji üretmek için kendi yağ ve proteinini yakmaya başlar. Yağ dokusu ve kas yıkımı nedeniyle kilo kaybı olur.
  • Davranış değişikliği: Gece idrarını yapmak için çok sık uyanan kişi kaliteli bir uyku uyuyamaz, ayrıca
  • şeker yüksekliği de davranış değişikliklerine neden olur.

     

    d2.jpg

     

     

    Diyabet belirtileri diyabetlilerin çoğunda bir aydan kısadır ve bu belirtiler fark edilemediği zaman çocuklar genellikle diyabetik ketoasidoz denilen koma halinde hastaneye gelirler. Ketoasidoz koması çok ciddi ve hayatı tehdit eden bir durumdur.

    Tip 1 Diyabette Tanı

    Diyabet tanı kriterleri açlıkta, toklukta veya rastlantısal olarak bulunan kan şekeri düzeylerine göre yorumlanmalıdır.

    Kişinin 8 saat açlığı takiben bakılan kan şekeri 126 mg/dl. üzerinde ise veya Oral Glukoz Tolerans Testinin 2. saatindeki kan şekeri 200 mg/dl. üzerinde ise; polidipsi, poliüri gibi belirtilerin olduğu bireylerde herhangi bir zamanda bakılan kan şekeri 200 mg/dl’nin üzerinde ise “diyabet” olarak tanımlanır

     

     

  • Tip2 Diyabetin Belirtileri Nelerdir?

 

  Diyabetin Belirtileri Diyabetin sık görülen başlıca klinik belirtileri; çok su içme, çok idrara çıkma, gece sık idrara çıkma, çok yemek yeme, ağırlık artışı veya zayıflama, bulanık görme, kadınlarda vajinal kaşıntı, halsizlik ve yorgunluktur.

 Diyabet ve Gizli Diyabet (Prediyabet) Tanısı Diyabet tanısı koymak için üç farklı test kullanılabilir:

Bunlar; diyabet semptomları olan bir hastada rastgele bir zamanda ölçülen kan glukozu, açlık kan şekeri Oral Glukoz Tolerans Testinde 2. saat kan glukozu ve HbA1c (glikozillenmiş hemoglobin A1c) ölçümüdür. Başvuran kişideki belirtiler ve bu test sonuçları doğrultusunda diyabet tanısı konulur.

1-HİPOGLİSEMİ( ŞEKERİN DÜŞMESİ)

1. Çocuk/Ergende Hipoglisemi Tanımı ve Yaklaşım

Diyabetli bir çocukta/ergende kan şekerinin 70 mg/dl’nin altına düşmesi hipoglisemi yani şeker düşüklüğü olarak tanımlanır. Hipoglisemi ile birlikte gelişen algılama güçlüğü ve halsizlik, hareket ve düşünme yeteneğini azaltır ve diyabetli yardıma ihtiyaç duyabilir. Bu nedenle diyabetli çocuk ve ergenlerin diyabetini saklamadan sosyal çevresi (aile, okul çalışanları, arkadaşları gibi) ile paylaşması önemlidir. Diyabetlinin yakın çevresinde olan bireylerin, hipoglisemi belirtilerini ve tedavisini çok iyi bilmeleri gerekmektedir.

2. Hipoglisemi Nedenleri Nelerdir?

  • Gereğinden fazla insülin yapmak,
  • Kas içine insülin yapmak,
  • İnsülinin beklenenden farklı bir zamanda etkisini göstermesi,
  • Yanlış insülin tipi ve iğne ucunun kullanılması,
  • Ana veya ara öğünü gereğinden az yemek, geciktirmek, atlamak,
  • Fazla egzersiz yapmak (Ek öğün almadan ya da insülin dozunu azaltmadan),
  • Yemekten hemen sonra egzersiz yapmak,
  • Lipohipertrofi (Şiş bölgeden dolaşıma insülin geçişi),
  • İnsülin uygulamasından hemen sonra banyo yapmak,
  • Stresin arttığı ya da stresin azaldığı durumlar (Tatil gibi),
  • Sıcak ortam,
  • Alkol tüketimi (Ergenlerde hafif alkol alımı bile hipoglisemi yapabilir).
  • 3. Hipoglisemi Belirtileri Nelerdir?
  • Kişiden kişiye ya da aynı kişide zaman içinde değişiklik gösterebilir.
  • Açlık hissi
  • Alın, dudak üstü ve ensede soğuk terleme
  • Renk solukluğu
  •  Baş dönmesi
  • Ellerde ve ayaklarda titreme
  • Göz kararması
  • Dudak çevresinde uyuşma
  • Çarpıntı
  • Huzursuzluk, sinirlilik, hırçınlık
  • Davranış değişikliği
  • Nedensiz ağlama (Süt çocukluğu dönemi içim)
  • Algılama güçlüğü
  • Uyuklama hali
  •  Uykuda kabus görme
  • Gözlerini bir noktaya dikme

     

                                                      

                          

     

     

    4. Hipoglisemiden Korunma

  • Hipoglisemiden korunmanın en iyi yolu sık kan şekeri ölçümü ve her zaman hipoglisemiyi tedaviye hazır olmaktır. Aşağıda belirtilen hususlara dikkat etmek büyük önem taşır.
  • Öğün atlamayın ve zamanına dikkat edin.
  • İnsülini banyodan sonra yapın.
  • Gece ek doz yapmak zorundaysanız daha düşük dozda yapın ve mutlaka ardından ek ara öğün yiyin.
  • Gece yatmadan önce güvenli şeker aralığında yatın.
  • Uyurken insülin yapmayın (öğün kaçırılabilir, doz karışabilir).
  • Egzersiz öncesinde, arasında ve sonrasında kan şekerinize bakın.
  • Egzersizden sonraki 24 saat boyunca hipoglisemi riski devam edebilir.

    Hipoglisemi oluştuğunda yapılacakları, diyabetli çocuğun ailesi, öğretmeni, arkadaşları ve tüm yakın çevresi bilmelidir. Beslenme, insülin ve egzersizin bir denge içerisinde olması hipoglisemiden korunmanın en temel tedavisidir.

    5. Kreşte/Okulda/Dershanede Hipoglisemiye Karşı Önlemler

    - Öğretmene bilgilendirme mektubu verilmelidir.

    - Okul idaresi ve öğretmen bilgilendirilmelidir.

    - Okul/kreşte gerekli malzemeler olmalı ve önlem alınmalıdır.

    - Beden eğitimi ve profesyonel sporda önlemler alınmalıdır.

    - İstekli öğretmenlere gerekirse eğitim verilmelidir.

     

     

     2. KAN ŞEKERİ YÜKSEKLİĞİ (HİPERGLİSEMİ) NEDİR?

  • Diyabetli bir çocukta hiperglisemi, kan şekerinin çocuğun yaşına göre ideal kan şekeri değerinin üzerine çıkması olarak tanımlanabilir. Kan şekeri sınırları yaş grubuna göre değişmekle birlikte, genellikle açlıkta 120 mg/ dl, toklukta ise 180 mg/dl’nin üstü yüksek olarak kabul edilir. Hiperglisemi önlem alınmaz ise hızla ilerleyip diyabetlinin komaya girmesine neden olabilir. Kan şekerinin yüksek olması ileri dönem komplikasyonların oluşmasına neden olacaktır.
  • Hiperglisemiyi tanımak ve tedavi etmek hem var olan durumu düzeltmek hemde gelecekteki komplikasyonları önlemek bakımından önemlidir.
  • Diyabetli çocukta kan şekeri yüksek seyrettiğinde çocuk/ergende yeniden diyabet belirtileri görülebilir.
  • 2. Hiperglisemi Neden Gelişir?
  •  Az veya hiç insülin yapmamak
  •  Bozuk insülin yapmak
  •  Şiş bölgeye insülin yapmak (önce kan şekerinin yükselmesine, daha sonra egzersiz gibi uyaranla dolaşıma girerek düşmesine neden olur)
  •  Düzensiz beslenmek, fazla besin tüketimi
  • Egzersiz yapmamak veya az egzersiz yapmak
  •  Stres ve üzüntü
  •  Hastalık Durumları
  • 3. Hiperglisemi Belirtileri Nelerdir?
  • Çok su içmek
  • Çok sık idrara çıkmak
  • İdrar kaçırmak
  • Ağız kuruluğu
  • Dudaklarda çatlama, kenarlarında yara oluşumu
  • Susuzluk hissi
  • Halsizlik ve yorgunluk
  • Dil üstünde beyaz tabaka
  • İdrar renginde koyulaşma, köpürme
  • Görme bozukluğu (bulanık görme)
  • Açlık hissi, çok yemek yeme isteğine rağmen kilo kaybı
  • Genital bölgede yanma, kaşıntı, mantar oluşumu
  • Ağızda çürük elma kokusu (aseton kokusu)
  • Yukarıdaki belirtilerin hepsi aynı anda olmayabilir. Başlangıçta en sık görülen belirtiler: Çok su içme ve çok idrara çıkmadır. Hiperglisemik kalınan süre uzadıkça ve kan şekeri değeri yükseldikçe diğer belirtiler de eklenir; müdahale edilmezse ağızda keton kokusu ve diyabetik koma gelişebilir.
  • ÖNEMLİ MESAJLAR

Kan şekeri yüksekliği önemlidir, önerilen değerlere düşürülmez ise kısa ve uzun dönemde ciddi problemlere neden olacaktır.Hiperglisemiden korunma yöntemleri, nedenleri, belirti/bulguları ve tedavisini diyabetli, ailesi ve tüm çevresi bilmelidir. Kan şekeri ölçümü, hiperglisemiden korunmanın başında gelir. Hiperglisemiye ilişkin bilgiler, izlendiğiniz sağlık kuruluşundan alınmalıdır. Hiperglisemi tedavisi çocuğun yaşına, kullandığı insüline ve hipergliseminin derecesine göre değişebilmektedir. Kanda ya da idrarda keton varsaacil önlem alınıp, mutlaka hastaneye gidilmelidir. Keton tedavi edilmez ise koma gelişir, acil tedavi edilmesi gerekir.

             DİYABETLE YAŞAM

1. Genel Bakım Önerileri/Genel Bilgiler

Bir diyabetli için genel bakım ve hijyen çok önemlidir. Aşağıda belirtilen bakım önerileri dikkate alınmalıdır.

a) Cilt Bakımı

  • Mümkünse her gün ılık duş ve pH’ ı cilt yapısına uygun (pH 5.5) sabun kullanılarak banyo yapılmalıdır.
  • Banyo sırasında tahriş edici uygulamalardan (kese kullanımı vb.) kaçınılmalıdır.
  • Cilt nemli iken nemlendirici losyon kullanılmalıdır.
  • Vücuttaki istenmeyen tüylerin temizliğinde yaralanmaya neden olabilecek jilet vb. kullanılmamalı, tüy dökücü kremler tercih edilmelidir.
  • Ciltte kesik-çizik oluşmaması için kesici aletleri kullanırken dikkatli olunmalı, gerekirseeldiven kullanılmalıdır.
  • Kesik-sıyrık oluştuğunda sabun ve suyla yıkayıp üzeri kuru, steril bir bandaj ile örtülmeli, eğer kesik ya da sıyrıkta 4 saat içinde iyileşme belirtisi görülmezse (kızarıklık, şişlik, ağrı,sıcaklık) derhal sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
  • Cilt doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalı, mutlaka koruma faktörü yüksek güneş kremleri tercih edilmelidir.
  • Pamuklu iç çamaşırı kullanılmalıdır.

     

     

    b) Ağız-Diş Sağlığı

  • Dişler günde en az 2 kez ve 3 dakikadan az olmamak koşulu ile yumuşak bir diş fırçası ile fırçalanmalıdır.
  • Dişler fırçalandıktan sonra günde bir kez diş ipi kullanılarak diş araları temizlenmelidir.
  • Diş fırçası 3 ayda bir yenisi ile değiştirilmelidir.
  • Her 6 ayda bir diş doktoruna gidilerek diş kontrolü yaptırılmalıdır.
  • Diş doktoruna gitmeden önce mutlaka kan şekeri kontrolü yapılmalıdır.
  • Diş tedavisinden önce zamanında ve dozunda insülin yapılmalıdır, doz atlanmamalıdır.

    c) Yolculuk

  • Yolculuk öncesi mutlaka sağlık kontrolü yaptırılmalıdır.
  • Sağlık sigortası ile ilgili gerekli evraklar alınmalıdır.
  • Diyabet kimlik kartı, telefon numarası, adres ve doktorun ismi bulunan bir kart alınmalıdır.
  • Yeterli miktarda tıbbi malzeme (insülin, iğne ucu, glukometre vb) alınmalıdır.
  • Uzun yolculuklarda uygun ve yeterli yiyecek alınmalıdır.
  • En fazla 2 saatte bir mola verilmeli ve kalkıp dolaşılmalıdır.
  • İnsülin, glukagon vb. bulunduğu çanta kesinlikle bagaja verilmemeli, bireyin yanında bulunmalıdır.

    d) Hastalık

  • Doktora danışılmadan ilaç kullanılmamalıdır.

     

  • İnsülin kullanımına ara verilmemelidir.
  • Bol bol sıvı alınmalıdır.
  • İstirahat edilmelidir.
  • İştahsızlık varsa beslenme programı yeniden düzenlenmelidir.
  • Kan şekeri takibi, gerekiyorsa keton ölçümü yapılmalıdır.

    e) Aşılanma

  • Diyabetliler her yıl mutlaka grip aşısı, hayatları boyunca da bir kez zatürre aşısı yaptırmalıdır.

    f) Ayak Bakımı

  • Tip 1 diyabetlilerde genelde diyabetik ayak görülmemektedir. Fakat ileri yaş tip 1 diyabetlilerde ve özellikte kan şekeri kontrolü kötü olan tip 1 diyabetlilerde görüldüğü bilinmektedir. Ayaklar her gün; kızarıklık, kesik, su toplaması açısından kontrol edilmelidir.
  • Ayaklar dış görünüm açısından kontrol edilmelidir.
  • Ayaklar her gün ılık su ve sabunla yıkanmalıdır.
  • Ayaklar yıkanırken asla sıcak su kullanılmamalıdır.
  • Ayaklar, özellikle parmak araları yumuşak bir havlu ile nazikçe kurulanmalıdır.
  • Yumuşatıcı ve nemlendirici bir losyon ya da merhem kullanılarak cilt yumuşatılmalıdır.
  • Ayak parmaklarının arasına losyon sürülmemelidir.
  • Ayak tırnakları banyodan sonra yumuşak iken düz olarak kesilmelidir, köşeleri daha derin alınmamalıdır.
  • Kestikten sonra törpü ile pürüzsüz hale getirilmelidir.
  • Her zaman temiz, ayağı sıkmayan, açık renk ve pamuklu çoraplar giyilmelidir.
  • Ayakkabıda taş, düğme, iğne gibi ayağı zedeleyebilecek yabancı cisimler olup olmadığı kontrol edilmelidir.
  • Yeni ayakkabılar alışana kadar günde sadece 1-2 saat giyilmelidir.
  • Her zaman ayağa iyi oturan, rahat ve yumuşak ayakkabılar seçmeye özen gösterilmelidir.
  • Ayaklarda oluşan sertlik ve nasırlar için mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.
  • Evde bile çıplak ayakla dolaşılmamalıdır.
  • Yüzerken ve plajda ayaklar korunmalıdır.
  • Burnu açık, öne doğru sivrilen, yüksek topuklu ayakkabılar, parmak arası sandaletler giyilmemelidir.

    g) Askerlik

  • Ülkemizde tip1 diyabetliler askerlikten muaftır.

    h) Meslek Seçimi

  • Ülkemizde meslek seçimine yönelik özel bir kısıtlama olmamakla birlikte kurumların belirlediği şartlar mevcuttur.

                 I) Cinsellik/çocuk sahibi olma

  • Diyabet kontrolü iyi olan diyabetlilerde cinsel yaşamda ve çocuk sahibi olmada sorun yaşanmamaktadır. Fakat metabolik kontrolü kötü olan uzun süreli diyabetlilerde tüm sistemlerde sorun olabileceği gibi cinsel yaşam ve çocuk sahibi olmaya yönelikte sorunlar yaşanabilir